Cumhur İttifakının eleştirilerine cevap veren Pekcan: “Keşan’ın 3 yılı ziyan olmuştur”

CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç ve Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun eleştirilerine cevap verdi. Helvacıoğlu’nun “Polis gününe gitmeyen CHP, camilere hiç gitmez.” sözlerine de cevap veren Pekcan, “Din üzerinden birilerine yüklenmek istiyorsa, ayaklarına dolanır” derken; 3 yıllık Helvacıoğlu başkanlığı için, “AK Partili Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu geldiği 3 yıldan beri Keşan’a bir tane çivi bile çakmamıştır.” dedi.

“Davet almadım”

Basın açıklamasında konuşan Pekcan, Op. Dr. Sabahittin Özakbaş’ı anarak sözlerine başladı. Daha sonra Keşan Belediyesi tarafından verilen mahalle iftarları hakkında konuşan Recep Pekcan, “Gürcan başkan, ‘Onlar da iftara katılsın.’ diyor ve davet ettiklerini dile getiriyor. Ben bugüne kadar herhangi bir davet almadım.” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Davet aldığım her iftara herhangi bir sorunum yoksa katılıyorum. İftar programı düzenledikleri mahallenin muhtarlarını da davet etmiyorlar. AKP’li yöneticiler, gençlik kolları ve üyeleri, hatta bir kısmı üzerinde logosu olan kıyafetlerle o iftarda hizmet ediyorlar. Belediye başkanı, iftarların belediye tarafından yapıldığını ifade ediyor. Belediye, hepimize hizmet etmesi gereken ve kaynağını bizden almaktadır. Mensubu olduğu siyasi partiye bir çıkar, belediye imkanlarıyla bir avantaj ya da dini duyguları kullanarak, bir farklılık kazandırıyorsa, ahlaki, kanuni ve insani açıdan bir sıkıntıdır. Mahallerdeki yardım dağıtımında da, aynı şeyler yapılıyor. Bunun takdirini Keşan kamuoyuna bırakıyorum. Ne bize ne de muhtarlara bir davet yok. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. İnsanların dini duygularını siyasete alet edilme biçimi hiç şık durmuyor.” dedi.

“Belediye başkanına kalmış olsa, o araçları dahi almayacaktı”

Konuşmasının devamında Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun “Polis gününe gitmeyen CHP, camilere hiç gitmez.” sözlerine de cevap veren Pekcan, Polis Haftası töreni olduğu gün için “Biz, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ve İYİ Partili meclis üyeleriyle birlikte cuma günü emniyet müdürümüzü ziyaret ederek, günlerini kutladık.” diyerek, şu sözleri kayda geçti: “Belediye başkanı insanların en nazik ve acılı günlerinde, cenazelerinin başında fotoğraf çektirerek, bu işin reklamına alışkın olduğu için biz fotoğraf paylaşmayınca, kutlama yaptığımızı bilmiyor ya da biliyor ama işine gelmiyor. Pazar günkü çelenk töreninde, Beğendik Belediye Başkanı Muhammet Örnek ve bazı arkadaşlarımız temsil etti. O gün şehir dışında olduğum için yetişemeyeceğimi emniyet müdürümüzle paylaştım. İlçe başkanlığım süresince gidemediğim birkaç törenden biridir. Mustafa Başkan’a ne oluyor, sana ne! Polis dostlarımızla ilgili hassassa, bu iş fotoğraf çektirmekle olmuyor. Mesela, emniyet müdürlüğüne meclis kararıyla araçlar alındı. Sayın belediye başkanı, o dönem hiç böyle bir şey yapmak istememişti. O dönem emniyet müdürlüğünün araçlarında bile sıkıntı vardı. Ama belediye başkanına kalmış olsa, o araçları dahi almayacaktı.”

“Din üzerinden birilerine yüklenmek istiyorsa, ayaklarına dolanır”

Sözlerine Helvacıoğlu’nun “Polis gününe gitmeyenler, camiye gitmez’ sözlerine cevap vererek devam eden Pekcan, “Bugüne kadar dini inançlarımla ilgili hiçbir şey paylaşmadım. Çünkü din ve inanmışlık, Allah ile kul arasındadır. Herkes kendi hesabını verir. Kur’an-ı Kerimin Arapçasını hatim ettim. En çok geçen ayetlerden biri hayra ve barışa yönelik işler yapılmasıdır. Bunun yanı sıra; yalan söylemeyin, iftira atmayın, yetimin hakkını yemeyin yer almaktadır. Bir makamda oturuyorsanız, tarafsızca, adil şekilde yönetin ve kullanın denilmektedir. Ortaokul sonda, müezzinlik yaptığım dönemlerde olmuştu. Çünkü babam hocaydı. Yenimescit Mahallesi’nde bulunan arkadaşlarım bunu bilir. Belediye başkanının camiye ve dine duyduğu ilgi, camide sabah kahvaltı verip, fotoğraf paylaşmakla alakalı ya da kandil günü eline mikrofon alıp konuşmakla alakalı. İslam dinine inanmışlığımızı sadece camiye indirip tartışacaksak, bunu ileri boyutta tartışırım. Ama partisinin yaptığı gibi din üzerinden birilerine yüklenmek istiyorsa, ayaklarına dolanır ya da ben en kısa sürede dolarım. Kendi işini yapmaya devam etsin.”

MÜZİĞİN KALBİ KEŞAN’DA ATTI

“Gözlerinde dolar işareti olan belediye başkanımızın amaçladığı tek şey, belediyeye ait bir yerin satışıdır”

Recep Pekcan sözlerine Keşan Belediye Meclisi tarafından reddedilen arsa takası hakkında konuşarak devam etti. Keşan’a gelecek yatırımların engellendiği yönündeki iddialar hakkında sözlerine devam eden Pekcan, şunları söyledi: “İpsala ve Uzunköprü’ye huzurevinin yapıldığı iddia edildi. Keşan’daki huzurevi projesi, ticari bir yatırımdır. Bir yatırımcı, Keşan’da huzurevi yapıp işletmek istedi. Belediyenin çok değerli bir mülkünü almak istedi. Belediye ait bir yeri satmak gerekiyordu. Alacak kişi bu işten para kazanacak. Dolayısıyla, alabileceği bir çok yer vardı. Ama Uzunköprü Belediyesi’nin, huzurevine yer verme gibi bir durumu yok. Hatta yer talebinde de bulunulmamış. Orada okul niteliğinde olan bir bina huzurevine dönüştürülüyor. Henüz yapılmış bir şey yok. İpsala’da ise, herhangi bir gelişme yok. Orada da, herhangi bir yer satışı ya da yer talebi yok. İpsala’da birkaç apardı, huzurevine dönüştürüp kullanmaya çalışıyor. Belediye başkanının söylemine göre, sanki Keşan’a huzurevi gelecekmiş de, biz izin vermemişiz. O gözlerinde dolar işareti olan sayın AK Partili Belediye Başkanımızın amaçladığı tek şey, belediyeye ait bir yerin satışıdır. Keşan’a huzurevine ihtiyaç var ve bunu belediye olarak yapalım dedik. Bunun işletmesini belediye yapmasını istedik. Ama belediye başkanı yap-işlet-devret-sat modunda olduğu için hiç böyle bir işe kalkışmadı.”

“Şimdiye kadar neredeydin?

Yeni Mahalle’de bulunan Belkoop konutlarının karşısında bulunan taş ocakları konusunda konuşan Pekcan, şöyle devam etti: “Sayın başkan, taş ocağındaki faaliyet bayrama kadar devam ederse, ben oraya geleceğim diyor. Bende kendilerine soruyorum; bugüne kadar neredeydin? Bir insanda samimiyet olması gerekiyor. Keşan Belediye Başkanı olarak, oradaki taş ocağının çalışmasını engellemek çok kolaydı. 2 Mart 2022 tarihinde ilgili müdürlükten, ‘taş ocağının çalışmasında sakınca var mıdır?’ diye soruluyor ve aynı gün ‘herhangi bir mahsuru yoktur.’ şeklinde cevap veriliyor. Daha sonra çıkıp ben taş ocağını istemiyorum ve bayrama kadar kalkmazsa ben gideceğim şeklindeki söylemler samimi değil. Sen o kağıdın altına imzanı attığın gün taş ocağı çalışmaya başladı. O taş ocağında 4 ya da 5’inci kez patlatma yapılıyor. Şehircinde kaldığı için ruhsatı iptal edildi. Eğer sen Keşan’ın belediye başkanı olmuş olsaydın, o yazıya çabuk cevap vermeyerek çalışmayı geciktirebilirdin. O alanın neden kapatıldığını birazcık araştırmış olsaydın, mahsuru var deyip gönderirdin ve bu iş kapanırdı. Yapılan her şeyde Keşan’ın menfaatini gözetmek zorundasın. Adil ve hukuka uygun kararlar vermek zorundasın. Ama sen Belkoop mevkiinde olanları ve okula giden çocukları riske ettin.”

“Herhangi bir hakemin maç oynatacağını sanmıyorum”

Keşan’da statta yapılan düzenlemeler hakkında eleştirilerde bulunan Recep Pekcan, şunları söyledi: “Statta dolaştık. UEFA standartlarında olduğu dile getirilen statta, amatör lig maçlarını vermekte zorlanılır. Ben, herhangi bir hakemin orada maç oynatacağına inanmıyorum. Prefabrik tribünlerin önündeki tellere ayak basıp atlanabiliyor. Kapalı salonu da gezdik ve plates salonlarının çatıları akıyor. Burada paranın çarçur edildiğini görüyoruz. Burada ucube bir şey çıkmış.”

“Faturasını bize kesemezler”

Pekcan, meydan projesi ve takas konusunda ise, şunları söyledi: “Gürcan başkan, sanki Keşan’a gelecek yatırıma karşı çıkılmış gibi anlatıyor. Takasa konu olan yer, eski belediye binasının bulunduğu alan ile hükümet konağı ve emniyet müdürlüğünün bulunduğu alandır. Belediye başkanının kamu zararı oluşturarak, ihaleyi bozup ve birçok esnafı dışarıya çıkartıp, yıktığı belediye binasının yeriyle takas etmek isteniyor. Her iki yer için 33 milyon TL’lik bir bedel çıktı ve bu yerler denk gibi gözüktü. Fakat, ekspertiz şirketine gönderilen bilginin doğru olmadığını gördük. Tekrar ekspertiz raporu istendi. Verilecek yerin 33 milyon TL, alınacak yerin ise, 16 milyon TL bedel çıktı. Arada 17 milyon TL fark var. Keşan Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinden daha zengin değildir. Belediye, hazine ya da başka bir yerden talepte bulunursa, bedelini ödüyorsunuz. Eski İtfaiyenin bulunduğu alanda yer alan Milli Eğitim Binasını, belediye almak istendi ancak, bakanlığın şartları abartılıydı. Belediye herhangi bir kurumdan talebi olduğunda bunun bedelini sonuna kadar istediler. Hükümet konağı ve emniyet müdürlüğünün bulunduğu alana yeniden bina yapılabilir.”

“Keşan’a bir çivi bile çakılmadı”

Recep Pekcan eleştirilerine şöyle devam etti: “AK Partili Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu geldiği 3 yıldan beri Keşan’a bir tane çivi bile çakmamıştır. Aksine esnafın zararına olacak şekilde, ortada hiçbir proje yokken yaklaşık 2 sene önce eski itfaiye binasını yıkıp bıraktı. Daha sonra hızını alamamış eski köy garajını ve eski belediyenin yerini yıkıp bıraktı. Onlarca veya yüzlerce esnaf sokakta kaldı. O bölgelerin etrafından yaşanan esnafta zarara uğradı. Üstüne yetmeyip yollar ve kaldırımlar dediler. Muammer Aksoy Caddesinin hali ortadadır. Muhtar Ali Çevikel Caddesini bir Türkiye rekoruyla 1,5 ayda 2 kere yaptık. Müteahhitte zeminle ilgili para ödendi mi? Asfaltın parasının ne olduğunu bilmiyoruz. Rasim Ergene Caddesini daralttık. Ortada yıkmak dışında elle tutulur, yapılmış hiçbir şey yok. Ülkemizin yılları nasıl ziyan olduysa Keşan’ın da 3 yılı ziyan olmuştur. Keşan böyle bir kader yaşıyor ama çok kısa bir zaman kaldı. Çok yakında hem ülkenin hem de Keşan’ın yönetimiyle ilgili önemli değişikliklerin olacağına inanıyoruz. Elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Hak, hukuk ve adalet çerçevesinde çalışmaya devam ediyoruz.”

“Berbat bir meydan projesi”

Pekcan sözlerini şöyle tamamladı: “100 milyonluk bir yatırım yapacaklarsa başımızla beraber. Ama bir tek Keşan’a yapıyoruz diye anlatıyorlar. Millet Bahçesi, Türkiye’nin birçok yerine yapıldı. Burada Keşan’a özel bir durum yok. Proje diye çizilmiş görseller var ve hatta ölçeksiz çizilmiş. Son derece gayriciddi bir çalışma. Koca bir meydan projesi için bir dosya yok ortada. Görseller ve ölçeklendirmesi yanlış çizimler var. Meclis arkadaşlarımızın komisyonda incelediler. Düzeltilip üstünde oynanması çok zor. Berbat bir meydan projesi. Arkadaşlar ellerinden geldiği kadar öneride bulundular. Ama konu bizimle alakalı değil. TOKİ yapacak. Proje oradan geliyor ve belediye başkanıyla alakalı. Eski belediyenin olduğu yer orayla entegre edilmeli, beraber düşünülmesi lazım. Ama elimizde bir yetki veya yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Bu proje de olur mu olmaz mı onu da bilmiyorum. Orayla ilgili uzun boylu düşünmek lazım.” dedi.