CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, AK Parti İktidarını bombardımana tuttu

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Türkiye Yerel Basın Birliği Edirne Şubesi ’ni ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarını bombardımana tuttu.

Gaytancıoğlu’nun yaptığı açıklamalar ise şöyle;

“YEREL BASIN CHP İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”

Biz yerel basını çok önemsiyoruz, çünkü muhalefetin sesi çok gür. Ancak Türkiye’de büyük bir havuz medyası var. Yanlı basın diyelim, taraflı basın diyelim. Çok geniş kitlelere ulaşan, çok büyük bir kitleye ulaşan, ama yanlış yönlendirilen iktidar tarafından yönlendirilen basına karşı biz yerel basını çok önemsiyoruz. En azından bu havuz medyasında bizim demeçlerimiz , faaliyetlerimiz, toplantılarımız haber değeri taşımıyor. Ancak yerel medyada sağolun çok teşekkür ediyoruz, her türlü haberimizi yapıyorsunuz muhalefet sesini sizler sayesinde duyurabiliyor. Örnek veriyorum genel başkanımızda geçen katıldığı bir televizyon programında bahsetti. CHP aslında şu anda sahada, 2.5 ay önce Rize de bir çay toplantısı yaptık. Genel başkanımız veya partimizle ilgili ana akım havuz medyasında hiçbir haber çıkmadı. Sadece koluna bir tane şahin koydular, o bir haber oldu. Ordu’ya gittik CHP’nin fındık politikalarını anlattık. CHP iktidarında nasıl bir fındık politikası olacağını, Türkiye ekonomisine nasıl katkı sağlayacağını anlattık. FİSKOBİRLİK’in ne derece önemli olduğunu anlattık. Bunlar yer almadı da genel başkanın fındık bahçesinde başına kasket ve üzerine yelek giyerek çapa yaptığı fotoğraf ve görüntüler yayınlandı. Yine Adana’ya gittik. Adana’da çok güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantıya binlerce çiftçi katıldı. 50’ye yakın STK ve tarım bileşeninin katıldığı CHP Politikalarına tam onayın verildiği bir toplantı düzenlendi. Burada mısır konuşuldu, patates konuşuldu, domates konuşuldu, buğday konuşuldu, sulama konuşuldu, örgütlenme konuşuldu, Adana’nın Çukurova’nın Türkiye ekonomisine nasıl katkı sağlayabileceği konuşuldu. Ancak bunlar basında yer almadı. Sadece genel başkanın pamuk tarlasına gidip üreticilerle çapa yapması gündeme geldi. O da çok kısa bir süre gündeme geldi. Bunlar tabi bizim çalışmalarımızı hiçbir zaman baltalayamaz. Biz CHP’yiz çalışmalarımıza her zaman devam edeceğiz.

Politikalarımızı her alanda oluşturacağız. İşçiye yönelik, çiftçiye yönelik, emekliye yönelik , basına yönelik , yerel basına yönelik, örgütlü basına yönelik politikalarımızı her alanda anlatacağız. Anlatmaya devam  edeceğiz.  Çünkü biz CHP’yiz. Bu ülkeyi kuran iradeyiz. Bu ülkeyi kuran irade basının özgür olmasını hür olmasını hatta desteklenmesini ister. Biz yerel basının daha fazla desteklenmesini, bürokratik işlemlerle boğulmamasını, insanların haber alma özgürlüğün daha fazla olmasını istiyoruz. Bu alanda CHP politikalarını yerel basın aracılığı ile duyurduğumuz için sizlere çok teşekkür ediyoruz.  Keşan İlçe Örgütümüzle sizleri ziyaret etmekten de çok mutlu olduk.

“TMO, ARTIK ÇİFTÇİNİN KARA GÜN DOSTU DEĞİL”

TMO Genel Müdürü ile telefonda konuştum. Yeni görevinde başarılar diledim. Tecrübeli bir isim. Size güveniyoruz dedik. TMO’yu iyi yöneteceğinize inanıyoruz, bizler de CHP olarak size destek veririz dedik. Çünkü biz kurumları önemsiyoruz. Kurumların yöneticilerinin değişmesi bizim için çok önemli değil. Kurumun kimliği önemlidir. TMO’nun bir sloganı vardır, hepiniz bilirsiniz “Çiftçinin Karagün Dostudur” Ancak, Kara gün yazısını kaldırdılar. “Çiftçinin Dostudur” yazısı kaldı. Bunu şakayla karışık Tarım Bakanımıza sorduğumda bakan bey “Çiftçinin kara günü kalmadı artık” dedi. Biz de çiftçinin içindeyiz, yani çiftçi niye o zaman toprak satıyor? Niye o zaman haciz, faiz kıskacı içersinde?  Neden ürettiği ürünün alın terinin karşılığını alamıyor? Neden çiftçi köyden kente göç ediyor o zaman? Neden iki Trakya büyüklüğünde arazi boş?  Türkiye neden hayvan ithal ediyor? Türkiye neden buğday ithal ediyor?  Neden ayçiçeği ithal ediyor?  Pancar ithal ediyor?  Tütün ithal ediyor her şeyi ithal ediyoruz. Demek ki çiftçi hala kara gün yaşıyor. TMO Genel Müdürü’ne dedim ki; buğdayda bu sene piyasaya girmeniz lazım. Geçen sene girdiniz, güzel bir alım politikası gerçekleştirdiniz ve biz de geldik size teşekkür ettik. İki İl Genel Meclis Üyemiz ile birlikte TMO Ajans Müdürü’nü ziyaret ettim ve buğdayda yapılan alım ve fiyat politikası nedeniyle tebrik etti. Üreticimiz memnun biz de memnunuz. Aynısını çeltik de de bekliyoruz diye ekledim. Fakat çeltikte üreticilerimiz mağdur oldu. Hasatın başladığı günden bu yana çiftçinin hakkını aramaya başladım. Biliyorsunuz birçok çiftçimiz iflas etti, bir ticaret adamımız intihar etti. Üreticinin emeği yom sayıldı. Türkiye 200 bin ton ithalatla girdi sezona. Üreticinin alın terinin karşılığı verilmedi. Maalesef üreticimiz çok mağdur durumda kaldı. 3 ay sonra TMO depolarını açtı. 1.580 TL bir fiyat belirledi. Bunun da çok düşük olduğunu ama en azından çiftçinin mağduriyetini önleyebileceğini söyledik. Ama yine de buradan satışlar pek yapılamadı. Çünkü  üreticilerimiz özel firmalara göre ürünlerini kurutmuşlardı, satışa hazır hale getirmişlerdi. TMO ‘yu kınadık. Bu yol genel müdürü uyardım. Dedim ki hem buğdayda hem çeltikte şimdiden hem fiyat politikası hem de alım politikası gerçekleştirin, hazırlık yapın biz de size destek olalım. Biz CHPyiz, iyiye iyi deriz, kötü yapılanı da her zaman eleştiririz. Bilgilendiririz üreticimizi gerçekten üretici şu anda düşünülmüyor. Ama CHP her zaman üreticinin yanındadır. Biz üreten bir ülke istiyoruz, hakça bölüşen bir Türkiye istiyoruz. Başka da hiçbir şey istemiyoruz.  Çiftçinin alın terikarşılık bulsun. İthalatçı yerine Türk çiftçisi kazansın istiyoruz. Bunu her fırsatta söyleyeceğiz . Yarın genel başkanımız şehit cenazesine gelecek ama, daha sonra “CHP Çeltiğe Sahip Çıkıyor” Toplantısını da gerçekleştireceğiz. Çeltik üreticileri ile çeltik fabrikacıları ile Ticaret Borsaları ve Ziraat Odaları ile herkesle görüşecek. Bu toplantı Keşan veya Uzunköprü de olabilir. Kendini başkan yapmak isteyen bir kişi var. Bu kişi meclisin üzerinde kendini görüyor. Müdahalelerde bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’nin gündeminin ne olacağını biz de 2-3 ay sonra kestirebileceğiz ama CHP sahadadır.  Tüm ürünlerde hedefimiz her ay  bir bölgeye gidip, o ilde o ürüne sahip çıkmak çiftçiye destek vermek ve kamuoyu ile bunları paylaşmaktır. Böyle politikalarımız hedeflerimiz var. Genel Başkanımızda bu konuda bana yetki verdi görev verdi. Birlikte politikalar geliştirip kitapçık haline getirerek Türk Tarımına sahip çıkmak amacındayız. CHP iktidarında herkes hak ettiği gelire kavuşacak diyorum.  Buğdayda fiyatın 1 TL’nin üzerinde olmasını bekliyoruz. Bu fiyat üreticiyi biraz rahatlatacak. Bu üreticiyi kurtaracak fiyat değildir. Desteklerin arttırılarak çiftçinin gelir düzeyinin yükseltilmesi lazım. Çiftçi, hacizi, borcunu değil sadece üretmeyi düşünmeli. İşte o zaman başarılı olunur.  CHP iktidarında üreten bir çiftçi olacak.

 GENEL BAŞKANIMIZA YAPILAN SALDIRI BİR PROVAKASYONDUR

Sayın genel başkanımıza İstanbul’daki şehit cenazesinde yapılan saldırı bir provakasyondur. Cumhurbaşkanının, Başbakanın, İçişleri Bakanı’nın, TBMM  Başkan Vekilinin yanından geçiyor genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne mermi koyuyor. Benim milletvekili olarak bile oradan geçmem zordur. Güvenlik bizi uyarır ve daha arka sıralara geçebiliriz. Yani 550 kişiden biriyiz. Orada tamamen A protokol var. Yani bu arkadaş hangi sıfatla, o protokolun önünden geçiyor ve o mermiyi oraya koyuyor. Bir defa bunu kamuoyunun çok iyi bilmesi lazım. Sonra aynı kişiler aynı gruptaki kişiler ceplerine yumurta koyarak cenaze namazına geliyorlar. Camide siyaset yapılmaz. Demek ki bu bilinçli ve örgütlü olarak yapılan bir eylem. Çelenk indiriliyor kırılıyor, orada hiç mi emniyet yok ? hiç mi güvenlik alınmamış? Sonuçta 11 milyon insanın oy verdiği ve cumhuriyetin kurucusu partinin genel başkanı geliyor. Yani halkın % 25’nin yanı her 4 kişiden birinin oyunu almış bir partinin genel başkanı geliyor , sıradan bir insan değil. Bu bir provakasyondur. Türkiye bunu hak etmiyor. Özellikle CHP’yi teröre destek vermekle suçluyorlar. Algı operasyonu yapıyorlar. Ama şunu hiç unutmamalılar. 2009 da Habur Sınır Kapısı’nda teröristleri kimler karşıladı. 2010’da Oslo’da kimler görüştü. 2011 de İmralı görüşmeleri adı altında Barış Süreci Çözüm Sürecini kimler başlattı. 2014’te Dolmabahçe Mutabakatı  denilen o fotoğrafı kimler verdi. Sonra neden Barış Süreci Çözüm Süreci bitti de 7 Haziran seçimlerinden sonra terör yeniden patladı. CHP ne yaptı. Hemen meclisi olağanüstü topladı . Bu terörün arkasında kim vardır, destekçisi kimdir? Neden silah bırakmışları, neden tekrar silaha sarıldılar. Bunların çözümü için meclisi olağanüstü topladı. Ama iktidar partisinin oylarıyla reddedildi. Yani bunları kamuoyunun çok iyi görmesini istiyoruz. CHP teröre karşı, teröriste karşı çok açık ve net duran bir partidir. Biz teröristlerle teröristleri silahlı olarak görürüz. Teröristlerin cezaevinde olması lazım. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. İnsanlar 21.yüzyılda barış, kardeşlik ve özgürlük içinde yaşamalılar. Hakları hukukları istekleri neyse talepleri neyse diyalogla bu işler çözülür. Sorunlar var mıdır?  Vardır. CHP Güneydoğu da bir sorun olduğunu kabullenmektedir. Ama sorunu  ekonomik kaynaklı,işsizlik kaynaklı olduğunu bilmektedir. Mardin’ e gittiğimde ETİBANK’a ait bir fabrikanın kapalı olduğunu ve az kapasite ile çalıştığını gördüm. CHP ne yapardı hemen o aklıma geldi. Fabrikada istihdamı arttırarak zarar bile etse o fabrika oradaki işsizliği çözerek bölge ekonomisine katkı sağlardı CHP.  Orada fosfat kayası üretiliyor. Fosfata da biz döviz ödüyoruz. Dövizi ödeyeceğimize yerli kaynaklarla bunu üretirdik. Oradaki insanlara da istihdam yaratırdık. Terörün beslendiği kaynak işsizliktir. Orada güzelim meralar var hayvan yok. CHP olsa ne yapardı o meralara o hayvanları bir şekilde intikal ettirirdi. O bölgedeki işsizliği çözer. Terör örgütüne insan gitmesini terörist gitmesini önlerdi.

www.kesanhalkinsesi.com

MÜZİĞİN KALBİ KEŞAN’DA ATTI