Batı Trakya Türkleri, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin Keşan’da düzenlediği iftar programında buluştu.
Merkezi İstanbul’da bulunan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin her yıl düzenlediği geleneksel iftar programı 16 Nisan Cumartesi günü Keşan’da yapıldı. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı iftar programına bu yıl ağırlıklı olarak Batı Trakyalı gençler de katılım gösterdi.
İskeçe, Gümülcine ve Dedeağaç bölgesinden Keşan’a akın eden Batı Trakyalı soydaşlarını, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği yeni seçilen Başkanı Hasan Küçük ve Dernek yöneticileri karşıladı.
Oldukça yoğun olarak katılımın sağlandığı iftar programına; Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, eski Milletvekili Galip Galip, DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Dr.Hüseyin Baltacı, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Sedat Hasan, Kozlukebir Belediyesi muhalefet “BİRLİK” listesi Başkanı Erdem Hüseyin, Dimetoka Müslümanları Derneği Başkanı Süleyman Macır, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, BAKEŞ Başkanı Hüseyin Bostancı, Kozlukebir Belediyesi meclis üyeleri, Azınlık Okulları Encümenler Birliği Başkanı Ahmet Kara, Batı Trakya Alevi- Bektaşi kanaat önderlerinden Hasan Apti, Mehmet Koç, Abdi Pencal, Ahmet Paşa, Yassıköy eski Belediye Başkanı İsmet Kadı, Meclis üyesi Caner İmam, Mustafçova eski Belediye Başkanı Cemil Kabza, Susurköy eski Belediye Başkanı Erdoğan Sait, Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Şahin Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Oktay Hoçka, Ketenlik Derneği Başkanı Caner Dayı, Trakya Tütün Kooperatifi Başkanı Sinan Amet ile yönetim kurulu üyeleri, Türkiye’deki Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Şube Başkanları, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği eski Genel Başkanlarından Burhanettin Hakgüder ve Necmettin Hüseyin, İpsala Emniyet Müdürü Hüsnü Cengiz’in yanı sıra diğer davetliler katıldı.
Din görevlisi Abdurrahim Kuru’nun okuduğu ezanla oruçlar açıldı ve duasını ise Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif yaptı.
Sırasıyla selamlama konuşmalarına geçildi. İlk olarak kürsüye Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet geldi. Başkan Aydın Ahmet konuşmasında, “Merkez Batı Trakya, Türkiye ve Avrupa olmak üzere üç ayaklı bu kutsal davanın artık açık bir istişareye ihtiyacı vardır. Emrivakiler yapmadan, kutsal davanın içerisine siyaseti sokmadan, suni şartlar ileri sürmeden, şahsi menfaatler beklemeden, saygın ve ilkeli yürünecek bu kutlu yolda, en tepeden en alt kademesine kadar herkes birer neferdir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.” Diyerek oldukça anlamlı mesajlar verdi.
Sırasıyla kürsüye Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Sedat Hasan geldi o da Batı Trakya Türk Azınlığı’nın birlik beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Sedat Hasan’nın konuşmasından sonra kürsüye gelen İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, oldukça manidar bir konuşma yaptı. Ahmetoğlu belki de Batı Trakya Türk Azınlığı’nın şu an içinde bulunduğu durumu ve nereden nereye geldiği gerçeğini dışa vuran, aktaran konuşmacı oldu.
Başkan Ozan Ahmetoğlu, “İskeçe Türk Birliği 1983 yılının Kasım ayında tabelasının güvenlik güçlerince söküldüğü günden bu yana 39 yıldan beri bir hak arama mücadelesi veriyor. İskeçe Türk Birliğinin verdiği bu mücadele, aslında vatandaşı olduğumuz, askerlik yaptığımız, vatandaşlık bağları ile bağlı olduğumuz ülkemiz Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine bakış açısını da yansıtıyor.
2008 yılında AİHM İskeçe Türk Birliğinin kapatılma kararının yanlış buldu, Yunanistan’ı bu kararından dolayı mahkum etti ve derneğin resmi ve yasal statüsünün iadesini açıkça bildirdi. Gelin görün ki 12 yıldan beri AİHM kararları Yunanistan tarafından uygulanmıyor; haksızlık adaletsizlik devam ediyor. Sosyal yaşantının gerisinde son derece üzücü durumlar var. En can alıcı olanları ekonomik kriz ve göç. Batı Trakya için bunlar bir beka sorunu olmuştur.” İfadelerini kullandı.
Sırasıyla selamlama konuşmasını yapmak üzere kürsüye DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu geldi.
Başkan Çiğdem Asafoğlu konuşmasında herkesi selamladı ve, “Bizler çalışırken birileri de rahat durmuyor. Yollarımıza taş koymaya çalışanlar var, mayın döşemeye çalışanlar var. Ancak şunu buradan bir kez daha belirtmek isterim ki bizler haklarımızı almak için asla durmayacağız ki bir gün mutlaka alacağımıza da inanıyorum.” dedi.
Tabii ki Batı Trakya’da hak arama mücadelesinin dününde olduğu gibi, Selanik Diavata cezaevinde hapis yatan ve bu gününde de davanın savunucularının başında bulunan ve yaşının ilerlemesine rağmen el verdiğince etkinliklere katılmaya çalışan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif kürsüye gelerek selamlama konuşmasını gerçekleştirdi.
İbrahim Şerif konuşmasına, Meriç’in iki yakasını ve dolayısıyla da Batı Trakya Türklerini bir araya getirdiği için yeni başkan Hasan Küçük’e teşekkür ederek başladı. Müftü İbrahim Şerif, “İnanıyorum ki Meriç’in iki yakasındaki Türkleri bundan sonra bir araya toplayacaklar. Gerçekten Hasan kardeşim sizlerin teveccühünü kazanarak Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin başkanlığını yapmak üzere seçildi. Allah yar ve yardımcısı olsun. Başkanımızın zor bir görevi var. Biz, Batı Trakyalılar olarak son yıllarda savrulduk. Bu savrukluğu toplamak ve bir araya getirmek başkanımızın üzerine düşmektedir.
Müftü olarak, 32 yıldan bu yana Batı Trakya’da ileri gittiniz mi? derseniz, ben şunu söylerim: Arabayı geri kaçırmamak için olduğu yerde patinaj yaptırmaya çalışıyoruz. Batı Trakya’da bir göç ve kültür erozyonu var. Bunlar hepimizi yakıyor.” İfadelerini kullandı.
Son olarak kürsüye Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Küçük geldi. Oldukça anlamlı bir konuşma yapan Başkan Hasan Küçük şu ifadeleri kullandı:
“Biriz, beraberiz diye çıktığımız yolda 27 Mart’ta demiştik ki, ülkelerin fiziki sınırları belli olsa da bizim gönül coğrafyamızın sınırları Meriç Nehri ile sınırlı değildir. İşte bunun kanıtı da Meriç’in iki yakasının bu güzide gecede iftar programında buluşmasıdır. Biz, sizlerle olmaktan mutluyuz.
Batı Trakya Türkleri, bulundukları topraklara değer katan, üreten, nadide insanların oluşturduğu bir Türk toplumdur. Lozan’la emanet edilen Yunanistan’da Azınlıktan doğan haklara karşı milli kimlik mücadelesi vermektedir ve vermeye de devam edecektir. Batı Trakya milli davamızdır. Milli davamız; inanç, ibadet özgürlüğü, hürriyetimizdir. Milli davamız; kültürel varlıklarımız, vakıflarımızdır. Milli davamız; Türk kimliğimizdir. Batı Trakya davası siyaset üstüdür, siyasi partiler üstüdür.” dedi.
Haber: İlhan Tahsin
Foto: Ömer Çakıcı