Edirne İdare Mahkemesi, Saros Körfezi Sazlıdere Köyü’nde BOTAŞ tarafından planlanan FSRU Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanı için bölge halkınca açılan davada Bilirkişi Heyeti’nin raporundaki tespitleri değerlendirerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca verilen ÇED olumlu kararını oybirliği ile iptal etti…
Saros Dayanışma Gönülleri Komisyonu ve Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar, hukuka ve bilime aykırı ÇED raporu hazırlamak ve onaylamanın suç olduğunu belirterek,” Mahkeme kararına ve bilirkişi raporuna uyarak bu projeden derhal vazgeçin” dedi…
Olumlu ÇED’e mahkemeden ret!
Edirne İdare Mahkemesi, Saros Körfezi Sazlıdere Köyü’nde BOTAŞ tarafından planlanan FSRU Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanı için bölge halkınca açılan davada Bilirkişi Heyeti’nin raporundaki tespitleri değerlendirerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca verilen ÇED olumlu kararını oybirliği ile iptal etti. Saros Dayanışma Gönülleri Komisyonu ve Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar, bilime aykırı düzenlenip Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından kabul edilen ÇED raporunun görevi kötüye kullanmak suretiyle onaylandığının hukuken ortaya çıktığını bildirdi.
Saros Dayanışma Gönüllüleri Komisyonu, Edirne İdare Mahkemesi'nin iptal kararıyla ilgili Keşan'daki Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Saros Dayanışma Gönüllüleri Sözcüsü Mürşide Ertürk Çoban, Danıştay 6'ncı Dairesi Başkanlığı'nın verdiği karara göre Saros Körfezi kıyılarının Kültür, Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak planlandığından, kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
50 BİN İMZA GÖRMEZDEN GELİNDİ
“Saros dayanışma gönüllüleri olarak başından beri inandık ve savunduk ki; Danıştay 6.Dairesi Başkanlığının verdiği karara göre; Saros kıyıları Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak planlandığından, kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, Danıştay kararları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından bağlayıcıdır. Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı elli bin yurttaşın imzaladığı imza kampanyasını görmezden geldiği gibi yüzlerce itiraz dilekçesine de itibar etmemiştir. Farklı disiplinlerden on bilirkişinin katıldığı,1 Kasım 2019’daki keşif de, on bilirkişinin onu da ortak akılla, buraya liman ve boru hattı yapılamaz, ÇED raporu bölgeye verilecek gerçek zararı, tahribatı, etkiyi yansıtmamaktadır demişlerdir.
Bilirkişi raporunu büyük bir umut ve mutlulukla, mücadelemizde hep en önde olan Sazlıdere köylülerinin, bölge halkının, yaşam savunucusu dostlarımızın, değerli sivil toplum kuruluşlarımızın huzurunda sizlerle paylaşmıştık. Edirne İdare Mahkemesinden davamızın olumlu sonuçlanmasını bekliyorduk ve yanılmadık, Edirne İdare Mahkemesi’nde açtığımız ÇED iptal davamızı kazanmış bulunmaktayız. Bu davamız hakkında verilen karar büyük önem taşımaktadır. Ancak Saros FSRU Liman ve Boru Hattı için onaylanan 1/5000 ve 1/1000’lik alt ölçekli planlara yaptığımız itirazlara cevap verilmemiştir. Alt ölçekli planlara karşı dava açma süresi başlamıştır. Keşan kamuoyu ve sivil toplum kuruluşları olarak alt ölçekli planlara karşı hukuksal mücadele vereceğinize yürekten inanıyoruz. Bu son olsun, halka ve hakka karşı gelmekten Bakanlık vazgeçmelidir. Yeni bir ÇED raporu daha istemiyoruz. Saros’umuza bir daha dokunmasınlar.”
MAHKEMENİN İPTAL KARARI
Saros Dayanışma Gönülleri Komisyonu ve Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar da Saros FSRU Limanı ve Boru Hattı Projesi'ne, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca verilen 'ÇED olumlu' kararının iptaline oybirliğiyle karar verdiğini belirterek şunları söyledi: “Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra, davalı idare Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile müdahil BOTAŞ'ın usule dair itirazları haksız bulunmuş ve yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin mahkemece iptal kararı verilmiştir. Edirne İdare Mahkemesi’nin 2019 / 943 Esas ve 2020 / 270 Karar sayılı gerekçeli iptal kararında; Proje kapsamında inşa edilmesi planlanan 17.121 m uzunluğundaki kara boru hattının 12,92 ha’lık kısmının orman alanları içerisinden geçmekte olduğu, 52,3 ha’lık proje alanının 9,1 ha’lık kısmının karada olduğu, buraların da 5413 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 3/e maddesine göre mutlak tarım arazisi niteliğinde olduğu, Projenin boru hatlarının çevresindeki tarımsal kültüre olumsuz etkilerinin değerlendirilmediği, Proje alanının yakın çevresinde bulunan birçok duyarlı yörenin projeden olumsuz yönde etkilenmemesi yönünde alınacak önlemlerin bilimsel ve teknik açıdan yeterli olmadığı, ÇED raporunda Ornitoloğun (Kuş bilimci) bulunmayışının eksiklik olduğu, Raporun ornitoloji (Kuş bilimi) bakımdan yeterli araştırma, inceleme ve somut veriye dayanmadığı, Raporda fauna türlerinin olmamasının önemli eksiklik olduğu, Saros Körfezi’nde ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından alt ölçekli planları yönlendirecek kıyı alanları yönetim planının hazırlanarak, yürürlükteki çevre düzeni planlarının koruma, gelişme ve planlama ilkelerine, strateji ve plan kararlarına uygun plan değişikliğinin hazırlanmadığı, Bu hususlar doğrultusunda alt ölçekli planların hazırlanıp onaylanması sürecinin tamamlanmadığı, bu açıdan projenin şehircilik ilkelerine, üst ölçekli planlara, 3194 sayılı İmar Kanunu'nda belirtilen ilkelere ve imarla ilgili diğer mevzuata uygun olmadığı, Proje bölgesinin Ganos Fay Hattı’na yaklaşık 7,8 km mesafede yer aldığı, yıllık 10.220.000.000 m³ gaz transfer kapasitesi olan projenin deprem tehlikesi yüksek olan ve fay hattına bu ölçüde yakın olan bir alana kurulmasının tehlikeli ve riskli olduğu, FSRU gemisi ve LNG tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama risklerinin ve gemilerin kendi yakıtlarının saçılmasından kaynaklı risklerin yeterince değerlendirilmediği, Yangın müdahale sistemleri ve donanımına yönelik yeterli bilgi bulunmadığı, İskele müştemilatları, kara üniteleri ve boru hattından kaynaklı riskler ile ekipmanlardan kaynaklanan risklerin yeterince değerlendirilmediği, Kantitatif risk değerlendirme yöntemleri ve Büyük Endüstriyel Kazalara (SEVESO direktifleri) yönelik Acil Durum Eylem Planlarına yer verilmediği anlaşıldığından bilirkişi raporunda yer verilen tespitler bağlamında, eksik ÇED raporuna dayalı olarak verilen davaya konu ‘ÇED olumlu’ kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KAÇAR: HUKUKA VE BİLİME AYKIRI ÇED RAPORU HAZIRLAMAK VE ONAYLAMAK SUÇTUR
On ayrı bilim ve meslek uzmanının hazırladığı 113 sayfalık Bilirkişi Raporu ve Mahkeme kararı ile BOTAŞ şirketinin hazırladığı projenin kamu yararına, hukuka ve bilime bir çok sebeple aykırı olduğu ortaya çıkmıştır. Bölge halkının ve Keşan Belediyesinin itirazlarına rağmen ANKAÇED şirketi tarafından bilime aykırı hazırlanıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından kabul edilen ÇED raporunun görevi kötüye kullanmak suretiyle hazırlanıp onaylandığı hukuken ortaya çıkmıştır. Hukuka ve bilime aykırı ÇED Raporu hazırlamak ve onaylamak suçtur. Hukuksuz, eksik ve hatalı ÇED raporu düzenleyenler hakkında Savcılık şikayeti yapılmalı ve görevini kötüye kullanarak hukuksuz ÇED raporuna onay veren yetkililer de yargılanmalıdır. Keşan kamuoyu ve yaşam savunucuları tarafından, hukuksuz ve bilime aykırı ÇED raporunu hazırlayan şirket hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi vermeli ve bu ÇED raporuna onay veren kamu görevlileri hakkında da adli ve idari şikayetler yapılmalıdır. Saros körfezinde yaşayanların ve bölge halkının itirazlarına rağmen bu hukuksuz ve bilim dışı projeyi ısrarla dayatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ve BOTAŞ şirketini buradan bir kez daha uyarıyoruz. Mahkeme kararına ve bilirkişi raporuna uyarak bu projeden derhal vazgeçin.”